Anne baba olmak, insan yaşamının en güzel ve önemli aşamalarından biridir. Günümüz anne babaları, çocuklarının yetişmesine, beden sağlığına olduğu kadar ruh sağlıklarına da önem veriyorlar. ‘Nasıl daha iyi anne baba olabilirim, nasıl daha güçlü, kendine güvenen çocuklar yetiştirebilirim? ‘ sorularını kendilerine soruyorlar.
Çocuk ruh sağlığı, çocukların ruhsal sorunlarını inceleyen ve çözmeye çalışan bir uzmanlık alanıdır. Bu uzmanlık alanında psikolog, psikiyatr, psikolojik danışman, pedagog, nörolog, sosyal çalışma uzmanı, rehberlik ve araştırma merkezleri, okul psikologu ve aile bir ekip halinde çalışmaktadırlar.
Değişen toplumsal koşullar, çocuk ruh sağlığını çok daha önemli bir alan haline getirmiştir. Eskiden ‘çocuğunuzu deli doktoruna mı götürüyorsunuz?’ diye sorulurken, günümüzde anne babalar hamilelik döneminden başlayarak psiko-pedagojik destek alabilmekte ve çocuklarını ihtiyaç duydukları konularda uzman görüşü alarak yetiştirebilmektedirler.
Günümüz ailesinde, başlıca şu değişimler göze çarpmaktadır:
- Çekirdek aile sayısında artış, aileyi daha bağımsız kılarken, akrabalar arasındaki dayanışmayı azalttı.
- Kadınların eğitim düzeylerinin yükselmesi, çalışan anne sayısında hızla artışa neden oldu.
- Ailede çocuk sayısı azaldı, çocuğa verilen değer arttı. Öyle ki ortaya çocuk merkezli aileler diyebileceğimiz, çocuğun isteklerine göre işleyen aile türü ortaya çıktı. Çocuk eğitimine, ruh sağlığına ve başarıya verilen önem arttı. Kız ve erkek çocuk ayrımı azaldı.
- Boşanma oranı yükseldi. Üvey anne babalı ya da tek ebeveynli çocuk yetiştiren aileler çoğaldı.
Anne babalar, çocuklarının yetişmesine şimdi daha bilinçli bir ilgi ve özen gösteriyorlar. Tutumlarını gözden geçirmeye, varsa yanlışlarını düzeltmeye çabalıyorlar. Bu olumlu gelişmeler yanında, günümüz anne ve babaları, çocuk eğitimi konusunda daha güvensiz ve tedirgin görünüyorlar. Çeşitli kitap ve yayınların etkisinde kalıp duraksıyor, yanlış yapma kaygısıyla daha kararsız davranıyorlar. Bir yandan kendi anne babalarından gördükleri geleneksel eğitim yöntemlerini kullanmak istemiyorlar, öte yandan tam olarak ne yapmaları gerektiğini bilemiyorlar. Çağımızın hızlı toplumsal değişimleri tüm aileleri bocalatıyor ve uyumlara zorluyor. Günümüz yaşam koşulları, daha güvenli, girişken, bağımsız çocuklar yetiştirmeyi gerektirmektedir.
Bu sefer de çocuğa sonsuz özgürlük tanıyan disiplinin var olmadığı Çocuk-Merkezli aileler ortaya çıkıyor. Psiko-pedagojik destek, sadece aileler çocuklarıyla ilgili sorun yaşadığında değil, sorun yaşanmadan önce de gereklidir. Koruyucu Ruh Sağlığı kapsamında hamilelikten başlayarak çağımıza uygun güçlü çocuklar yetiştirmek, sorun yaşamamak için profesyonel destek almaya başlıyorlar. Çocuğu bütün evrelerde takip ederek, çocuğu tanıyıp gözlemleyerek, tanıma çalışmaları yapılarak ailelere öneriler veriliyor. Dolayısıyla sadece sorun yaşandığında psikologa gidilir fikri yanlıştır.
Aileyi bilgilendirme, sadece sorun çözücü değil, önleyici-izleyici bir psiko-pedagojik destektir, günümüz koşullarında daha sağlıklı çocuk yetiştirmek için gereklidir. Bu konuların dışında da ailenin psiko-pedagojik destek alması gereken durumlar mevcuttur. Ailedeki veya çevredeki değişimler; boşanma, ailedeki kayıplar, doğum, ölüm,hastalık, taşınma, okul değişikliği gibi.
Problemin çocuğun hayatını nasıl etkilediği, hayatında neyi aksattığı, sorunun nasıl algılandığı çok önemlidir. Anne babanın çok basit gördüğü bir konu çocuğu çok fazla etkileyebilmektedir. Ailenin çocuğu iyi gözlemlemesi gerekir. Çocuğun duygu, düşünce ve davranış boyutundaki herhangi bir farklılık iyi değerlendirilmeli ve gerekirse yardım alınmalıdır.
Aileler kitaplardan ve değişik kaynaklardan farklı farklı bilgiler ediniyorlar, hangi bilginin doğru olduğuna dair akılları karışıyor. Ayrıca aileler çoğu zaman doğruyu bilip, uygulamakta zorluk yaşadıkları için de psiko-pedagojik destek almak için başvurabilmektedirler. Zaman zaman aileler çocuğun gelişim sürecinden kaynaklanan zorluklarla karşılaşabilmektedirler, örneğin 2,5 yaş krizleri, ergenlik krizleri gibi. Bu dönemlerde destek almak ailelerin bu zorlukları daha sağlıklı atlatmalarına yardımcı olacaktır.
Her çocuğun gelişimi farklı ve kendine özgü olsa da, ailelerin çocuklarında fark ettikleri onları diğer çocuklardan ayıran her özellik önemlidir, üzerinde durulmalıdır. Aileler özellikle çocuklarının gelişim geriliklerinde ve iletişim problemlerinde yardım almak, ya da uzmana gitmek konusunda isteksizdirler. Halbuki erken teşhis çok önemlidir, erken teşhis bazı sorunların hafiflemesini, bazılarının kısmen giderilmesini, bazılarının da tamamen yok olmasını sağlayabilir.
Yaşam koşullarının zorlaştığı, çalışan anne sayısının arttığı, anne ve babaların iş saatlerinin uzadığı, eğitim-öğretim ve uzmanlaşmanın önem kazandığı, stres- kaygı ve ruhsal bozuklukların çoğaldığı günümüzde, sağlıklı-güçlü-mücadeleci-güvenli-mutlu çocuklar yetiştirmek her anne babanın görevidir. Çocuğunu yetiştirirken herhangi bir sorun olsun veya olmasın profesyonel destek almak her anne babanın hakkıdır. Ailenin profesyonel destek alması için, çocuğunun sorunlu olması gerekmez. Ebeveynin çocuğunun bedensel gelişimi, büyüme seyri, ruh sağlığı, duygusal ve sosyal olgunluğu, eğitim ve öğretim yaşamı, yetenekleri ve yetersizlikleri, karşılaşabileceği olumsuzluklar ve sorunlar hakkında konuşabileceği, danışabileceği, rehberlik hizmeti alabileceği bir uzmana her zaman ihtiyacı vardır.
Yazar
Sonnur KÖSE ÖZTÜRK
Uzman Klinik Psikolog – Psikodrama Terapisti, Oyun ve EMDR Terapisti, Oyun Terapisi Süpervizörü
Detaylı Bilgi